İngilizce öğretmeni çocuğa şöyle demiş. Oğlum şimdi ben sana Türkçe bir şey söyleyeceğim, sen onu İngilizceye çevireceksin. Çevireceğin cümle: "Çocuk koştu koştu denize düştü boğuldu."
Çocuk heyecanla cevap verir.
- The boy tıkırık tıkırık çulup gulu gulu

Bir gün okul müdürünün telefonu çalar. Müdür telefonu açar
- Buyrun?
- Müdür bey, benim çocuğum bugün okula gelmeyecek, biraz rahatsızlandı.
- Peki siz kimsiniz?
- Ben mi? Der çocuk ve devam eder "ben babam" :)

Öğretmen, karnesi zayıf olan Ali'nin babasına söyler;
- Çocuğunuz çok zayıf.
- Evet bu aralar çok kilo verdi.
Hayır o anlamda değil, karnesi zayıf;
- Evet, eskiden karneler kartondandı şimdi kağıttan.

Sınıfta öğretmen Nisa'ya sorar;
- Sekizin yarısı kaç eder? Nisa;
- Boyundan mı eninden mi öğretmenim? Öğretmen;
- O da nasıl soru kızım? Nisa gayet soğukkanlı;
- Nasıl olacak öğretmenim, boyundan tam ortasından keserseniz üç, eninden keserseniz sıfır olur.

Öğretmen, fen dersinde ısı ve etkilerinden bahsederken, ısınan maddelerin uzayacağını, soğuyunca ise kısalacağını anlatır. Örnek olarak da telefon tellerinin yazın uzadığını, kışın kısaldığını söyler. Öğretmen öğrencilerden de birer örnek vermelerini ister. Çocuklardan biri şu cevabı verir:
- Öğretmenim, yazın havalar sıcak olduğu için günler uzar, kışın ise havalar soğuduğundan günler kısalır.

Öğretmen bir gün bir öğrencinin yanına gelerek:

- Oğlum sen neden hiç ödevlerini okula getirmiyorsun? demiş.

Çocuk da:

- Öğretmenim ev ödevi diye evde bırakıyorum, demiş.

Fen dersinde öğretmen uzun uzun karbonhidratlar, proteinler ve yağlar konusunda bilgi verdi. İnsanların sağlıklı beslenmeleri konusunda açıklamalar yaptı. Anlatacakları bitince bir soru sordu;
- Şimdi bana insanlar için en önemli üç gıdayı sayabilir misiz?
Arka sıralardan bir öğrenci parmak kaldırdı ve söze başladı;
- Sabah kahvaltısı, öğlen yemeği ve akşam yemeği öğretmenim.